ÖN seçimler sonucunda 14 milyon parti üyesinin oyunu kazanarak Demokratların 5 Kasım’daki adayı olmayı garantileyen ABD Başkanı Joe Biden’ın adaylıktan el çektirilmesi için medya üzerinden yürüyen savaş son hızıyla devam ederken; Biden ve seçim kampanyası ise ısrarla bırakmayacaklarını söyleyerek direnmeye devam ediyor.
BASKILAR GİDEREK ARTIYOR
27 Haziran’daki televizyon münazarasından bu yana medyada her gün yerden yere vurulan Biden, akabinde ünlü bağışçıları da kaybetmişti. Son olarak ABD Kongresi’nde Demokratlar da birbiri ardına isyan bayrağını çekmeye başladı. Dün itibariyla 31 Temsilciler Meclisi Üyesi ve 4 Senatör olmak üzere toplamda 35 Demokrat Kongre Üyesi açıktan “çekil” çağrısı yaptı.
HAFTAYA MİTİNGLERE DEVAM
Farklı ana akım medya kuruluşlarından üst üste gelen ve isimsiz kaynaklara dayandırılan haberlerde “Biden bıraktı bırakacak” gibi bir algı yayılırken, Biden’ın resmi seçim kampanyası ise cuma günü tam tersi yönünde bir açıklama yayımladı. “Gelecek hafta seçim kampanyasına geri dönmeyi sabırsızlıkla bekliyorum” diyen Biden, “çekil” çağrıları karşısında oralı bile olmuyor. New York Times gazetesinin son iddiasına göre ise Biden yarıştan çekilerek yarından itibaren Washington’da bulunacak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya bu hazzı yaşatmak istemiyor.
SİYASİ SUİKAST MI
Amerikan medyasında isimsiz kaynaklara atfedilerek yazılan haberlerde Biden’a bu zamana kadar en çok destek çıkmış eski Başkan Barack Obama, Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer, Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Hakeem Jeffries ve eski Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi gibi bazı Demokrat ağır topların da desteğini çektiği belirtilse de hiçbirinin açıktan Biden’ı “satmaması” akıllara “bu siyasi manevranın arkasında kim var? sorusunu getiriyor. Özellikle Jeffries’in cuma günü kameralar karşısına geçerek hakkında çıkan haberleri yalanlaması ve Biden’ın arkasında olduğunu belirtmesi, medyadaki haberleri kimin yazdırdığı konusunda şüpheler oluşturuyor.
DEMOKRASİ İKİNCİ PLANDA
Medya üzerinden yürütülen bu “isimsiz savaş” devam ettirilse de Başkan Biden geçtiğimiz hafta bir mektup yayımlayarak demokratik sürece saygı duyulmasını istemişti. “Demokrat Parti içinde bir adaylık süreci yaşadık ve seçmenler net ve kararlı bir şekilde konuştu. 14 milyondan fazla oy aldım” diyen Biden, “Şimdi bu sürecin önemli olmadığını mı söyleyeceğiz? Seçmenlerin söz hakkı yok mu?” diye eklemişti.
ANKETLER ‘GİT’ DİYOR
Biden ayrıca partinin adayına ne medyanın ne de bağışçıların karar verdiğini, söz hakkının sadece ve sadece halkta olduğunu vurgulamıştı. Fakat yapılan farklı anketlerde Demokrat Parti seçmeninin en az yüzde 65’inin Biden’ın bırakmasını istemesi de 81 yaşındaki aday üzerine ek bir baskı oluşturuyor.
BIDEN’IN HALİ ORTADAYDI
Demokrat Parti içinde 27 Haziran’dan sonra başlayan yangının sebebi Biden’ın hayal kırıklığı yaratan münazara performansıydı fakat uzun bir süredir gaflarıyla, merdivenden düşmeleriyle, unutkanlıklarıyla ve isimleri karıştırmalarıyla tanıdığımız 81 yaşındaki başkanın hali bir sır değildi. Buna rağmen parti içinden ciddi bir rakip çıkarılmaması, Biden’a destek olunması ve son virajda “bırak, git” çağrıları yapılması da Demokratların siyasi olarak nasıl bir çıkmaza girdiklerini gösteriyor.
KAMALA BAĞIŞÇILARI İKNA TURUNDA
Bonkör bağışçılar, Biden’ın adaylığı bırakmaması üzerine para musluklarını birbiri ardına keserken, Başkan Yardımcısı Kamala Harris cuma günü bağışçılarla bir toplantı gerçekleştirdi. Harris’in “Bu seçimi kazanacağız. Bu seçimde hangi adayın Amerikan halkına öncelik verdiğini biliyoruz: Başkanımız Joe Biden” dediği öğrenildi.